Million Dollar Baby
Clint Eastwood (Fredie) hayata tüm çatışmalarını kontrol altında tutarak uyum sağlamış, korkularıyla frenlere hep basan temkinli bir boks eğitmeni karakterinde oynuyor.
(Edie) gerçek yaşamın içinden (Fredie) ve boksörümüz için yardımcı rolü ile, çok rahat kabul gören bir karakter, aynı zamanda senaryodaki yüzleştirici yan.. ve aslında yönetmen sanki, tıpkı hayatın kendiliğinden akan cesur yüzü gibi kendini onunla konuşturup derslerini veriyor seyircisine tek tek.
Bir zamanlar fahişelik yapmış siyah rakip kadın boksör ise, hayatın acımazsız yüzünün temsili ve boksörümüzün hayatıyla oynayarak seyirciyi de yere vurabilen biri.. saf ve kendimizi korumasız bıraktığımızda bilemeden göz yumduklarımızla karşılaşmamızı sağlayan gizli bedelleri gösterebilen bir karakter.
Boksör kızımız ise, hayatındaki tüm olumsuzluklara karşın, kaybettiği babasının onu dövüşçü olarak tanımlamasıyla ve onun yerine koyduğu eğitmeni (Fredie) sayesinde hayatta kalmayı başarmanın ve yumruklarıyla yarattığı şansını kullanmanın yolunu azmi sayesinde keşfedebilmiş saygı uyandıran çok güçlü bir karakter. Annesinin ona değer vermediği gerçeğini çok geç fark etse de, sonuna kadar kendine karşı geliştirdiği saygısıyla seçimlerini yapabilmiş olmanın huzur ve güvenini yaşayan biri, ötenazisi yapılırken bile... O, bize hiç veda etmeyecek, bu yüzden..
Belki artık bizde, bundan sonraki kalan (..?..) hayatımızda,
bize ışık tutan içimizdeki o gizli kalmış dövüşçünün artacak gücüyle,
var oluşumuza gerçek taşıdığı anlamı katabileceğiz..
22 Aralık 2008 Pazartesi
Issız adamın ardından - Çağan Irmak
Günümüzün İstanbuluna gelene kadar
Neler gitti elimizden bir bilseniz?
Hep ilişkiler dağıldı,
Yürekler kanadı durmadan,
Affedemedik bir türlü ne kendimizi, ne de sevdiğimizi.
Gelip geçen modalara kapıldık hep,
Davranışlarımızı şekillendirmelerine izin verdik onların,
Anlayamadık ki son pişmanlık fayda etmez.
Halbuki varolmalıydık sadece ve sessizce..
Sonra kaybettiklerimizin, taşıdık ruhumuzda izlerini,
Yeni dünyalar kurabilecekmişiz gibi,
Sadecesi kendimizi kandırarak ve
Her geçen gün biraz daha batarak bu çamura.
Neler gitti elimizden bir bilseniz?
Hep ilişkiler dağıldı,
Yürekler kanadı durmadan,
Affedemedik bir türlü ne kendimizi, ne de sevdiğimizi.
Gelip geçen modalara kapıldık hep,
Davranışlarımızı şekillendirmelerine izin verdik onların,
Anlayamadık ki son pişmanlık fayda etmez.
Halbuki varolmalıydık sadece ve sessizce..
Sonra kaybettiklerimizin, taşıdık ruhumuzda izlerini,
Yeni dünyalar kurabilecekmişiz gibi,
Sadecesi kendimizi kandırarak ve
Her geçen gün biraz daha batarak bu çamura.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)